Ayşenur Yazıcı mevtten dönmüştü: Yaşadıklarını gözyaşlarıyla anlattı

Sunucu ve müellif Ayşenur Yazıcı, geçtiğimiz aylarda bir rahatsızlık geçirmiş ve günlerce ağır bakımda kalmıştı. Uzun bir tedavi sonrası uygunlaşan Yazıcı, Mine Özbek’in YouTube kanalına konuk oldu.

Haftalar boyunca ağır bakımda kalan Ayşenur Yazıcı, hastalık sürecinin nasıl başladığını ve ağır bakımdan çıktıktan sonra yaşadıklarını anlattı.

“HASTALIK BİR ANDA ÇIKTI”

Hastalığı ile ilgili konuşan Ayşenur Yazıcı, Çok sağlıklı bir bayan değildim. Olağan herkes üzere bir insandım. 65 yaşındaki bir bayana nazaran koroner bir rahatsızlığım yoktu. Şekerim yok. Bir tek koah’ım vardı. Sigarayı bırakana kadar geçen müddet içerisinde kendime verdiğim harabiyet. Sigara yüzünden ciğerlerim sudan geçmiş. Aikido yapan bir beşerim, hafta da bir hem gücümü hem kainatla olan bağımı hem kendimi savunmak için birtakım formülleri geliştirmek. İçki içmem, makus alışkanlığım yoktur. Takıntılıyım. ‘Oh be emekliliğimin tadını çıkaracağım’ dediğim anda bir check-up da kalpten çıkan aort ikiye ayrılıyor. Böbreklere sağ böbreğe giden aortta bir çatlak, o çatlağı tıkamış bir pıhtı görülüyor. Saatli bomba üzere stent takalım dedi doktoru” dedi.

“İKİNCİ AMELİYAT SONRASINI HATIRLAMIYORUM”

Ünlü isim, kelamlarına “4 gün ağır bakımda kaldım. Her şey hoştu ve beni saldılar. 1 hafta geçmeden 22 tansiyon öleceğim beynim patlayacak. Güya birisi içeriden hava veriyor beynime ve başım şişiyormuş üzere. Acile gittim. Damardan tansiyon düşürücü verip meskene yolluyorlar. 5-6 branş beni başka yere sürükleyip başka ilaçlar verdiler. Bayramdan sonra kendi hekimime gittim ve stent kaymış dediler. İkinci ameliyata aldılar beni lakin sonrasını hatırlamıyorum. 7.5 saat içeride kalmışım” dedi.

“KIZ KARDEŞİME ÖLDÜYSEM SÖYLEYİN DEDİM”

15 gün boyunca ağır bakımda kaldığını tabir eden Yazıcı, “15. gün sonrasından itibaren hatırlıyorum. Nerede olduğumu anlamaya başladım. Bir gün kız kardeşime ‘Neşe ben öldüm, bana söylemiyor musunuz?’ dedim. Dediğime de güldüm. Zira şayet öldüysem öbür tarafta olmam lazım lakin derler ya daima çok sevdikleri, telaş duydukları varsa ardında bıraktığı insan bir türlü araftan geçemezmiş. Ölmüşüm de orada bedenim varmış da ben öbür bir yerde onu canlandırarak yaşıyormuşum üzere hissettim. Öldüysem söyleyin de bana gideyim dedim. Sevinç de ‘Yok be abla bak kıymalı patates yiyorsun’ dedi. Ruhsal olarak güzel bir şey değil” dedi.

“ÖLMEK KOLAY BİR ŞEY DEĞİL”

Yoğun bakımdan çıktıktan sonra hastanedeyken yaşadığı bir eza ile mevtin nasıl bir şey olduğunu anladığını tabir eden Yazıcı, gözyaşlarıyla “Ölmek kolay bir şey değil” dedi.

“YENİDEN YÜRÜMEYİ ÖĞRENDİM”

Ardından her şeyi tekrar öğrenmek zorunda kaldığını söz eden Yazıcı, “Çok güç oldu. Yine yürümeyi öğrendim. Ellerimi kullanamıyordum. Geri geri yürüyemiyordum” sözlerini kullandı.