Bülent Ersoy: ÇYDD İyi niyetimi yanlış yorumladı!

Bülent Ersoy, bağışlayacağını açıkladığı kürkleri kabul etmeyen Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) yönetimine tepki göstererek, “Artık kimseye bir şey vermeyeceğim. Benim iyi niyetimi böyle reklam aracı olarak kullandıklarını hissettim” dedi.

Bülent Ersoy ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) arasındaki sular durulmuyor… Önceki gün Nişantaşı’nda bir kürkçüde görüntülenen Bülent Ersoy, dernek yönetimini sert bir dille eleştirdi.

‘Artık kimseye bir şey vermeyeceğim’

Diva, bağışlayacağı kürkleri istemeyen kurum için, “Artık kimseye bir şey vermeyeceğim. Benim iyi niyetimi böyle reklam aracı olarak kullandıklarını hissettim!” dedi.

‘İyi niyetim yanlış yorumlandı’

Derneğin kurucularından rahmetli Türkan Saylan’ı çok sevdiğini ve saygı duyduğunu dile getiren sanatçı, “Bu, onun emanetini devralanların bağnazlığı. İyi niyetim yanlış yorumlandı. Kırılmadım, şimdi hiçbir şey vermeyeceğim, kendileri düşünsünler. Bu bir sektör, ben ciğerlerimden rahatsızım ve kimse benim hayvan sevmediğimi söyleyemez!” şeklinde konuştu.

Hayatının film olması için teklif alan Diva, “İmza atmadım, diretiyorum. Yaşadıklarımı ben biliyorum ve kendimi oynamak istemiyorum. Oynarsam, daha büyük para almam lazım” diyerek, güldü.

‘Gitmiş Türkan Saylan Vakfı’na kürk bağışlamaya çalışıyor’

Yılmaz Morgül, Bülent Ersoy’un kürklerini Çağdaş Yaşamı Destekleme Vakfı’na bağışlayacağını açıklamasına tepki göstermişti:

Gidip alışverişe 60 bin TL, kürke 40 bin TL verenler, hava atanlar vardı. Bülent Ersoy’dan bahsediyorum. Sonra gidip ‘Asgari ücret alanlara üzülüyorum’ diyor. Gitmiş Türkan Saylan Vakfı’na kürk bağışlamaya çalışıyor…

“Kadınlara, çocuklara, hayvanlara yapılan tüm şiddetlerin karşısındayım. Bülent Ersoy’un gerçekten öyle bir niyeti olduysa bütün malını mülkünü o vakfa devretseydi ya da bıraksaydı.”

“Dalga geçer gibi hayvanların katledilerek elde edilen kürklerini satacakmış. Orası öyle bir dernek değil. O dernek insanlara her türlü şiddetin karşısında olan bir dernek. Şova yönelik bir konuşma olduğunu kabul ediyorum. İyi niyetli olduğuna inanmak istemiyorum.”