Burak Haktanır’dan Ayşe Barım ve Sektördeki Tekelleşmeye Eleştiri
Burak Haktanır, Ayşe Barım ile birlikte sektördeki tekelci uygulamaları eleştiriyor. Bu yazıda, piyasa dinamiklerini ve rekabetin önemini vurgulayan derinlemesine bir analiz sunuluyor. Sektördeki adaletsizliğe dikkat çekiyor.

HABER MERKEZİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bazı sanatçı ve oyuncuların menajerliğini üstlenen Ayşe Barım hakkında sosyal medya platformlarında dolaşan paylaşımlar ve haberlerdeki iddiaları ihbar kabul ederek, maddi gerçeği ortaya çıkarmak amacıyla resen bir soruşturma başlattı. Soruşturma sürerken, Ayşe Barım hakkında oyuncular peş peşe açıklamalar yapmaya başladı. Bu isimlerden biri de 43 yaşındaki oyuncu Burak Haktanır. Sabah gazetesine verdiği röportajda, Haktanır sektörde yaşanan olumsuzluklara dikkat çekti.
Burak Haktanır, Ayşe Barım başta olmak üzere sektördeki menajerlerin yarattığı tekelleşme ile ilgili çarpıcı ifadelerde bulundu. Haktanır, “Sektördeki tekelleşme ile elde edilen tanınırlık, güç ve ekonomik güç, bazı çirkin amaçlar ve devlet düşmanlığı için kullanılıyor. Bu oyuncular, maalesef birer aparat olarak sahaya sürülüyor. Kültür sanat camiasının, devletin güvenliğini ilgilendiren meselelerde durduğu yere bakarsanız, bu organizasyonu ve tekelleşmeyi rahatça görebilirsiniz.” dedi.
Haktanır, “Kültür sanat camiasının dindarlarla anlamadığım bir problemi var. Bu kavga sürdürülemez. Kültür sanat camiası, dindarlarla olan problemini çözmek zorunda. Bu alay etme, küçümseme ve dalga geçme eğilimlerinden vazgeçmelidir.” şeklinde konuştu.
“KARŞI ÇIKTIM”
Burak Haktanır, 2 yıl önce Boğaziçi Film Festivali’nde Türk Silahlı Kuvvetleri’ne “Kimyasal Silah Kullandı” iftirası atan Türk Tabipler Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı’ya bazı oyuncuların destek olduğunu ifade etti. O an salonda başka sanatçıların da bulunduğunu vurgulayan Haktanır, yaşananları şöyle anlattı: “Silahlı Kuvvetler bizim gözbebeğimiz; onlar bizim için canları pahasına mücadele ediyorlar. Onlara verebileceğimiz tek şey moral ve motivasyon. Bizim onlardan beklediğimiz tek şey, destek olmamızdır. Zaten en güçlü teçhizatlara sahiptirler ve sınır içi ile dışında her türlü operasyona katılmaktan çekinmiyorlar. Böyle çirkin bir iftiraya maruz kalmaları onları derinden üzüyor. Ben buna karşı çıktım. Benim TSK’ya iftira atanlara tepki verdiğim gün, salonda tek başıma değildim. Ayşe Barım’ın oyuncuları da oradaydı ve onlar TSK’ya iftira atanları alkışladılar.”
“SİZ SUSUYORSUNUZ”
Sanat camiasının Gazze’de yaşanan soykırıma sessiz kalmasına sert sözlerle tepki gösteren Haktanır, şunları söyledi: “Dünyanın birçok yerinde sanatçılar ses çıkardı. Ancak bizim ülkemizdeki sanatçılar sınıfta kaldı. Bunu üzülerek söylüyorum. Birçok konuda ses çıkarmayı biliyorsunuz, Filistin’deki soykırıma da ses çıkarmanızı insanlar sizden bekliyor. TSK ile ilgili bir mesele olduğunda barıştan dem vururken, orayla ilgili de insanlar sizden birkaç şey bekliyor. Ama siz susuyorsunuz.”
“ORGANİZE HAREKET EDİYORLAR”
Sanatçıların organize bir şekilde hareket ettiğini ve bazı kişilerden talimat aldıklarını belirten Haktanır, “Sanat camiasında ağızdan çıkan cümlelere, tepki şekline bakınca bunun organize ve talimatla olduğu anlaşılıyor. Biz bunun en büyük örneğini orman yangınlarında gördük. Tarihin görebileceği en büyük orman yangınını yaşadı Türkiye. Organize bir şekilde başlatılan yangınlar olduğu ortada. Ülkemizdeki yangınlar hepimizi üzdü ama bu durum devletimize karşı organize bir suçlamaya dönüşmemeli. Birçok oyuncu, ellerine verilen metni sosyal medyalarından paylaşarak kendi yaşadıkları ülkeyi dünyaya şikayet ettiler, yetersiz göstermeye çalıştılar. Sen bu ülkenin sanatçısısın, sen nasıl böyle bir şey yaparsın ya, nasıl bunu gururuna yedirirsin, nasıl böyle bir alçaklığa imza atarsın? Ellerine verilen standart bir metni paylaşıyorlar. Şikayetin varsa, bunu kendi cümlelerinle ve duygularınla yaparsın. İşin içindeki organizasyonu ve talimat almayı kendileri gözler önüne sermiş oluyorlar.” dedi.
SEKTÖRDE YAŞANANLARA DİKKAT ÇEKTİ
Sektörde yaşananlara dikkat çeken Haktanır, şu ifadeleri kullandı: “Ayşe Barım ve menajerler meselesi, Rekabet Kurumu’nun başlattığı soruşturma ile konuşulmaya başlandı. Ama bunlar zaten bilinen şeylerdi. Sektör açısından malumun ilanı oldu. Bu yaşananlar sanat camiasında çaresizlikle kabullenilmişti. Ben yıllar önce bunu dile getirmiştim. Bu süreçten destek alan oyuncular, ben de başıma gelenleri söyleyeyim diye açıklamalarda bulunuyor. Ayşe Barım’a bağımlı kalınırsa yetersiz kalınır. O ismin de yetiştirdiği, yerleştirdiği menajerler var. İşin ucunun yurt dışı ayağını da duyuyoruz. Oradan fon veriliyor. Önce Ayşe Barım’a, ondan da kendi yetiştirdiği, sisteme yerleştirdiği menajerlere gidiyor diye duyuyoruz.”
“NETFLIX ZORLA SAHNE EKLETTİ”
Netflix başta olmak üzere dizi ve film platformlarının LGBT dayatmasını da değerlendiren Haktanır, bildiği örnekleri anlattı: “Yakından bildiğim iki örnek var. Netflix’e iki senaryo götürüyorlar. Senaryo beğeniliyor ama şart koşuyorlar, LGBT sahnesi koyun. Senarist, ‘Hikaye buna uygun değil ki.’ diyor. Ancak platform ısrarcı oluyor, ‘Ne yap, ne et, sen bir LGBT karakteri ve sahnesi koy’ diyorlar. Olmayınca, senaryo da iyi, platform bir kez daha geliyor. ‘LGBT olmuyorsa, cinsel içerikli sahne koy o zaman’ diyorlar. Senarist arkadaşımız, ‘Hikayeyi okudunuz, bunun neresine koyacağız, sanatsal anlamda saçma olacak, tutmayacak.’ diyor. Bu sefer diyorlar ki, ‘O zaman dekolte kadın koy.’”