Dilşah Kurt’un Survivor Yolculuğu ve Zorlu Çocukluğu
Dilşah Kurt’un Survivor yolculuğu, zorlu çocukluğunun izlerini taşırken, azmi ve kararlılığıyla nasıl bir başarı hikayesine dönüştüğünü keşfedin. Hayatının dönüm noktalarını ve Survivor deneyimini bu ilham verici içerikte bulabilirsiniz.

Dilşah Kurt’un Survivor Hikayesi
Survivor’da Gönüllüler takımı yarışmacısı Dilşah Kurt, yaşadığı zorlu hayatı ve mücadele dolu çocukluğunu şöyle anlattı:
“En zoru da bu işte, anlatamamak.” diyen Dilşah, duygularını ifade etmenin kendisi için ne kadar zor olduğunu vurguladı. “Şimdiye kadar kimseye anlatmadım. Ben 12 yaşındaydım, anne oldum, baba oldum bir de abla oldum. Biz sokakta büyüdük çünkü. Anne babamız vardı ama bize sahip çıkmadılar. Çatısı olmayan bir yerde büyüdük. Baraka bana şu an ev gibi geliyor, üstü kapalı olduğu için. Ben üstü açık bir yerde büyüdüm. Yattığım yer, yer değildi. Çatı yoktu, elektrik yoktu, su yoktu.”
“Kimseden oyuncak almadım.” diyen Kurt, çocukluğunda yaşadığı sıkıntıları şu şekilde dile getirdi: “Biz kendi kendimize büyüdük. Hiç oyuncağım olmadı mesela. Kız çocuklarının Barbie bebekleri olur ya, benim hiç oyuncaklarım yoktu. Elime oyuncak alıp oynamadım. Ben, anne, baba ve abla olarak üç kişi büyüdüm.”
“Çöpten hiç yemek yediniz mi?” sorusunu yönelten Dilşah, yaşadığı zorlu günleri hatırlatarak, “Ben çöpten yemek yediğimi biliyorum. O artıkları yediğimi biliyorum, öyle bir hayattan geldim. Burada yediğim pirinç, bulgur, işte erzak bana aslında çok geliyor. Çünkü biz çöpten yemek yiyorduk. Ben üç kardeşimle çöpten yemek ayıkladığımı hatırlıyorum.” dedi.
“Yapayalnız kaldım.” diyen yarışmacı, kardeşleriyle birlikte geçirdiği zamanların ardından yaşadığı ayrılığı anlattı: “O hayattan bizi aldılar, yurda verdiler. Sonra beni kardeşlerimden ayırdılar. Ben yapayalnız kaldım. Erkek kardeşlerim başka bir yurda yerleştirildi. İlk kez onlardan ayrıldım, o kadar yalnızdım ki kardeşlerim diye sürekli ağlıyordum. Görüştürüyorlardı ama ayda bir görüştürüyorlardı; onlar bensiz büyüyorlardı.”
“Çocukluğumuzu yaşayamadık.” ifadesiyle, yaşadığı eksikliği dile getiren Dilşah, “Onlar da iyi bir çocukluk yaşamadı. Ben yaşatmak isterdim ama elimden gelen buydu. Bizde anne baba sevgisi yoktu çünkü biz anne baba sevgisi hiç görmedik. Onlar da bilmiyor zaten. Kendim hiçbir zaman üzülmedim. Niye anne baba sevgisi yok demedim mesela. Tek dediğim şey, benim kardeşlerim neden bunu yaşıyor? Biz üç kardeş neden bunu yaşıyoruz? Bari getirdiniz dünyaya, sahip çıkın diyorum. Baba yok, anne yok.” ifadelerini kullandı.
“Güzel bir yuva kurmak istiyorum.” diyen Kurt, geleceğe dair hayallerini şöyle paylaştı: “Kızların ilk aşkı hani babasıdır derler ya, benim hiç olmadı. Benim niye babam yok mesela? 28 yaşındayım, 29’a geliyorum, hâlâ çıkmadı mesela. Ben şimdiye kadar olduğum noktaya kendim kazıya kazıya geldim. Buradayım, ancak bundan sonra nasıl birisi olacağımı da biliyorum. Güzel bir yuva kurmak istiyorum ve çocuğuma, aileme o sevgiyi aşılamak istiyorum. Memurum ama istifa edip geldim çünkü burası benim hayalim. Hayalimi yaşamak istiyorum. Utandırmam gereken bir anne baba var ve gururlandırmam gereken iki kardeş var.”