Ferdi Tayfur’un Mirası, Aile İlişkileri ve Kişisel Hayatı
Ferdi Tayfur’un hayatı, müziği ve aile ilişkileri üzerine derinlemesine bir bakış. Sanatçının mirası, kişisel hayatındaki zorluklar ve sevgi dolu bağları keşfedin. Türk müziğinin efsanesinin bilinmeyen yönlerini öğrenin.

Ferdi Tayfur’un Mirası ve Aile İlişkileri
Ferdi Tayfur, Türk arabesk müziğinin efsanevi isimlerinden biri olarak, yaşamı boyunca pek çok hayran kazanmış ve ardında büyük bir miras bırakmıştır. Sanatçının vefatının ardından geriye, 80 daire, 7 villa ve Marmaris’te yer alan bir ada dahil, birçok gayrimenkul kalmıştır. Cenazesinde su yüzüne çıkan aile içi anlaşmazlıklar, yaklaşık 3 milyar liralık mirasın 5 kardeş arasında nasıl paylaşılacağı konusunda merak uyandırmıştır.
Ferdi Tayfur’un ölümünden sonra, onun geniş mal varlığı tekrar gündeme gelmiştir. İçinde Marmaris’te yer alan bir koy ve yarımadanın da bulunduğu çok sayıda taşınmazı olan Tayfur’un, Adana, İstanbul ve Marmaris’te toplamda 86 evi olduğu ortaya çıkmıştır. Sabah gazetesinden Ömer Karahan’ın haberine göre, Ferdi Tayfur’un serveti, sanatçının farklı tarihlerdeki birlikteliklerinden dünyaya gelen 5 çocuğu arasında paylaşılacaktır.
Mirasın Değeri
Ferdi Tayfur, yaşamı boyunca yalnızca bir kez resmi evlilik yapmış, çocukları, eşleri, torunları ve yeğenleri ile birlikte büyük bir aileyi temsil etmiştir. Tayfur’un yaşamı boyunca ‘Cennetim’ olarak tanımladığı Marmaris’teki yarımadanın, bölgedeki emlakçılar tarafından en az 12 milyon dolar değerinde olduğu ifade edilmektedir. Bu da demektir ki, bu arazinin fiyatı en az 400 milyon TL’dir.
İstanbul ve Adana’daki daireler, Türkiye sınırları içerisinde bulunan arsa ve araziler, yaptığı eserlerden elde ettiği hak edişler ve ömür boyu sürecek telif hakları ile birlikte Ferdi Tayfur, yaklaşık 3 milyar TL gibi bir serveti geride bırakmıştır. Dolayısıyla, her bir çocuğun bu dev mirastan yaklaşık 600 milyon lira alacağı düşünülmektedir.
Ferdi Tayfur’un Kişisel Hayatı
Tayfur, Necla Nazır ile nikah masasına oturamamasının sebebini “Özür diliyorum, başaramadım. Evli olduğum kadını İstanbul’a getirip boşanmayı kendime yediremedim. Bu konularda pısırık bir adamım.” sözleriyle açıklamıştır. Bu durum, sanatçının kişisel yaşamındaki karmaşıklığı gözler önüne sermektedir.
Sadakat ve Banjo
Ferdi Tayfur’un hayatta en çok sevdiği şeylerden biri de sadakat kavramına verdiği önemdir. Bu bağlamda, köpeği Banjo, onun için özel bir yere sahiptir. Banjo, Afrikalı bir telli çalgı olan ‘banjo’ isminden esinlenilerek adlandırılmıştır. Ferdi Tayfur’un en sevdiği köpek türü ise, Arjantin kökenli Dogo Argentino’dur. Bu ırk, büyük, beyaz ve kaslı yapısıyla bilinir ve dünyanın en tehlikeli köpek ırkları arasında yer almaktadır. Bu nedenle, Banjo’ya sahip çıkacak olan kişinin kim olacağı merak konusu olmuştur.
Aile İlişkileri ve Ferdi Taha Tayfur
Ferdi Tayfur, babasız büyüdüğü için “Baba şefkatini tatmadım. Babasız büyüdüm. Çocuklarıma o şefkati gösterdim mi, bilemiyorum.” demiştir. Ancak, en küçük oğlu Ferdi Taha Tayfur’a karşı ayrı bir sevgisi olduğu bilinmektedir. Ferdi Taha, babasının arabesk müziği yerine R&B ve yabancı pop müzikleri dinlemeyi tercih etmekte ve deniz tutkusuyla dikkat çekmektedir. Kano ve rüzgar sörfü, onun için vazgeçilmez aktiviteler arasında yer almaktadır.
Mahallenin Hamisi
Ferdi Tayfur, çocukluk yıllarının geçtiği Adana’daki Hürriyet Mahallesi’ni sık sık ziyaret ederdi. Kurban Bayramı’nda kurban kestirip komşularına dağıtır, gençlere ve çocuklara kıyafet alır, harçlıklar dağıtarak onlara destek olurdu. “Kim ne yaparsa kendine yapar hem dünyada hem ahirette” sözünü kendine ilke edinerek, toplumuna katkıda bulunmaya özen göstermiştir.