Ferdi Tayfur’un oğlu küfürlü iletileri attı mı? Tuğçe Tayfur olay dahil oldu

HABER MERKEZİ – Karaciğer ve böbrek yetmezliği nedeniyle geçtiğimiz ay 79 yaşında hayatını kaybeden usta sanatçı Ferdi Tayfur’un vasiyeti ortaya çıkmıştı. Basın danışmanı birebir vakitte yeğeni Sevimli Gözalıcı, Instagram hesabından Ferdi Tayfur’un vasiyetini paylaşmıştı.

Ailemizin çınarı canımız babamız hazırlamış olduğu vasiyeti açıklandı. Aslında bu açıklamayı sevenleri ile kendisi paylaşmak istemişti ancak ne yazık ki ömrü vefa etmedi. Bu onurlu misyon bize düştü. Babamız halkımızın verdiği güç ve sevgiyle edinmiş olduğu mal varlığının bir kısmını Türk Silahlı Kuvvetleri’ine, Darüşşafaka Vakfı’na ve LÖSEV’e bağışlayarak halkına olan sevgisini ve bağlılığını bir sefer daha göstermişti. Biz ailesi olarak babamızla sonsuz gurur duyuyoruz. Yeri cennet olsun.

Tuğçe Tayfur daha sonra ağabeyiyle bir fotoğraf paylaşmış ve “Ömrüm yettiğince ben senin yanındayım abi. Sen hiç canını sıkma. Babama böbreğini verdiğinde, yanında babamın eline doğan amca oğlum Cumali abi ve ben vardık, yiyenler ya da diğerleri yoktu! Biz babamızı biliyoruz, şayet onun monopolünde bir vasiyet olsaydı, o bütün malvarlığını kurumlara bırakırdı… Allah yattığı yeri parıltı etsin. Lakin siz şunu unutmayın; KALABALIK GÖZÜKENLER, AZINLIK GÖZÜKENLERE KARŞI HAKLI DEĞİLDİR. BU BÜSBÜTÜN ÇIKAR MÜNASEBETİDİR. Vefatından 4 gün sonra, daha bizim gözümüzdeki yaş kurumadan, koşa koşa gidip veraset ilanı talep etmelerini beklemiyoduk. Daha 40’ı çıkmadan mahkemelere düştünüz! Yazıklar olsun hepinize. Kurumları öne sürerek kendinize geçirdiklerinizi saklayamazsınız. Adayı, şirketi, telif haklarını, taşınmazlarını, ne var ne yok Nilüfer ve Hoş Gözalıcı’nın ve alakasız 3.kişi akrabalarının üstüne geçirmişler de, babam tarafından kurumlara yapılan bağışların reklamını yapıyorlar utanmadan… Ben daha fazla birşey demeyeceğim fakat bu işin peşini de bırakmayacağım! Sizi Türk adaletine teslim ediyorum. Lakin 1 yıl, lakin 10 yıl. Artık Babamın ismini ağzına alma sen YİYEN! Babamın hesabından uzak dur, çok yeğen olmak istiyorsan prim yapmadan kendi içinde yeğen ol. Unutma ki seninle başladığımız arbedede babamı dahil edip ona görüntüler çektirdin, kışkırttın da kışkırttın.. He biz de senin kurduğun tuzağa düştük evet! Ben senin yaptıklarına susuyorum diye unuttuğumu zannetme sakın. Bırakın BABAM dayınız olarak kalsın! Babamın yapıtları TÜRKİYE CUMHURİYETİNE yakışır GÖZALICILARA değil!!!!!” tabirlerini kullanmıştı.

2 Ocak’ta vefat eden babasına böbreğini veren Timur Turanbayburt’un sanatkarın hayattayken yaptığı toplumsal medya paylaşımında sert sözler kullandığı sav edilmişti. Turanbayburt’un, “Böbreği geri ver ş…siz. Tatlıses senden namuslu… Her gün diyalize giriyordun ş…siz” yazdığı ortaya atılmıştı.

AĞABEYİM AÇIKLAMA YAPACAK

Gel Konuşalım’a ileti gönderen Tuğçe Tayfur, “Ağabeyim çok üzgün ve açıklama yapacak. Ağabeyim toplumsal medyayı kullanacak biri değil. Bir gözü görmüyor. Ağabeyimin bile bu iletilerden artık haberi oluyor” tabirlerini kullandı.

Ece Erken daha sonra Tuğçe Tayfur’u telefonla aradı. Canlı yayına bağlanan Tuğçe Tayfur şu sözleri kullandı: Ağabeyimle ilgili çıkan tüm haberlere o kadar üzgün ki size anlatamam. Bu bildiriler nedir diye kendini yerden yere atıyor. Ben diyor açıklamamı yapacağım. O bile bildirileri yeni öğrendi. Ağabeyimi biliyorsunuz bir gözü aslında rahatsız. Ağabeyim açıklama yapacak. Babam inanın kemikleri sızlıyordur. Daha babamın 40’ı bile çıkmadan bu türlü şeyler yaşamaktan utanıyorum. Biz ikimiz otomobille gittik Antalya’ya. Bu türlü bir şey kelam konusu değil. Daha babamın 40’ı bile çıkmadan bu türlü şeyler yaşamaktan utanıyorum.

“TAHA’YI DA KORUYORUM”

Ben şu an ağabeyimle bu itirazımla Taha’yı da koruyorum. Taha’yı koruyan yalnızca villa olmuş. Çok üzgünüm ki soğuk algınlığı diye yatırılan hastaneden babamın cenazesini aldık.

“ONUN BÖBREĞİ UYDU”

Bir evlat olarak onun böbreği uydu. Ağabeyim seve seve böbreğini verdi.

“TELİF HAKLARINI KURUMLARA BIRAKACAKTI”

Biz yalnızca tereke davası açacağız. Ben şunu söylüyorum, babamın kendi inhisarında vasiyeti olsaydı bütün mal varlığını kurumlara bırakırdı. Ben kendi kulaklarımla şahit olarak söylüyorum. Adım kadar eminim ki telif haklarını kurumlara bırakacaktı.