Ferdi Tayfur’un Son Günleri ve Vefatı
Ferdi Tayfur’un son günleri ve vefatı üzerine dokunaklı bir inceleme. Usta sanatçının yaşamı, müziği ve ardında bıraktığı miras hakkında detaylı bilgiler ve hatıralar. Bu yazıda, Tayfur’un hayatının son dönemlerine yakından bakalım.

Marmaris’in Adaköy bölgesindeki deniz kenarındaki evinde, yeğenleri ve ablası ile birlikte son günlerini geçiren ünlü sanatçı Ferdi Tayfur, 15 Aralık 2024 tarihinde aniden rahatsızlanarak hastaneye kaldırılmıştı. Muğla’da tedavi altına alınan Tayfur, durumunun ciddileşmesi üzerine ambulans uçakla başka bir hastaneye sevk edilmiştir. Tüm müdahalelere rağmen, Ferdi Tayfur 2 Ocak 2025 tarihinde hayata gözlerini yumdu.
Evdeki Sessizlik
Şarkıları ve sinema filmleri ile milyonların gönlünde taht kuran Ferdi Tayfur’un son günlerini geçirdiği denize sıfır evi, ölüm haberinin ardından sessizliğe büründü. 15 Aralık’ta bu evde rahatsızlanarak hastaneye kaldırılan sanatçının, Antalya’ya sevk edilmeden önceki günlerinde ablası ve yeğenleri ile birlikte deniz kenarında huzurlu anlar yaşadığı biliniyor. Zaman zaman tekne ile deniz gezintilerine çıktığı da öğrenildi.
Servetinin Ortaya Çıkışı
79 yaşında hayata veda eden arabesk müziğinin efsane isimlerinden Ferdi Tayfur’un serveti, uzun yıllar boyunca yaşadığı Marmaris’te merak konusu oldu. 1981 yılında Necla Nazır ile film çekmek için ilçeye gelen Tayfur, o günden itibaren bölgeye aşık olmuş ve burada önemli taşınmazlar edinmeye başlamıştır. Tayfur’un Marmaris’te bir koy ve bir yarımada, Adana’da 50 daire, İstanbul’da ise 30 ev ve 6 villa sahibi olduğu iddia ediliyor. 2000’li yılların başından itibaren Marmaris’te yaşayan sanatçı, yerel halk tarafından “Marmarisli Ferdi Baba” olarak anılmaktaydı.
Necla Nazır Canlı Yayında Konuştu
Cenaze töreni sırasında Ferdi Tayfur’un eski eşi Necla Nazır ve kızı Tuğçe Tayfur, kalabalık tarafından yuhalanmıştı. Necla Nazır, yaşanan olayları ilk kez Kanal D’deki ‘Neler Oluyor Hayatta’ programında anlattı. Cenaze töreninde hissettiklerini şöyle ifade etti:
- ‘Son kez duygularımı ifade etmek istiyorum. Ferdi Bey’in yalnızca duaya ihtiyacı var. Ona olan saygım, sevgim ve kıymetim çok büyük. Nurlar içerisinde yatsın. Eğer bir nebze hakkım varsa, helal olsun. Hiçbir şekilde konuşmak istemiyorum, anlayışınıza sığınıyorum. İddialar hep olacak, herkes konuşacak. O kadar dalgınım ki ne diyeceğimi de bilemiyorum.’
Hiçbir Polemiğe Girmek İstemiyorum
- ‘Bilmediğiniz hiçbir şey yok. Herkesin her şeyden haberi var. Yalnızca şu var; bizi halk ayıramadı. Bu aşkı, sevgiyi nasıl kabullendi bilemiyorum. Bizi sevenler, sürekli olarak bizi ayıramadılar. Nedense sürekli ben onun hayatının içerisinde kaldım. Ferdi Bey ile ilgili sizin bilmediğiniz bir şey yok. O, çok dürüst bir beyefendiydi. Hiçbir polemiğe girmek istemiyorum.’
Evladımın Arkasındayım
- ‘Bizim hiç kimseyle bir kavgamız yok. Biz yalnızca babamızın yattığı yerde rahat uyumasını istiyoruz. Her şeyden önce ben bir anneyim. Tabii ki evladımın arkasındayım. Bizim hiç kimseyle bir düşmanlığımız yok. Bu mesele, yeğenlerle ilgili; işin garibi, gerçek aileyle değil. Herkesi vicdanıyla baş başa bırakıyorum.’