Lidya Özdemiroğlu kendini anlattı

“Edebiyatın hayatıma kattığı en güzel şey kelimelerle oyun oynayabilmek”

 Lidya, kendi cümleleriyle kendini anlattı:  “Lidya, Karşılaştırmalı Edebiyat eğitimi aldıktan sonra yazıyla ilgili birçok farklı alanda çalışmalar yaptı. Metin yazarlığı, şarkı sözü yazarlığı, nehir söyleşi ve hayalet yazarlık gibi yazının farklı türlerinde üretimlerde bulundu. Bir edebiyat dergisinde köşe yazarlığı yaparak düşüncelerini paylaşma ve ifade etme alanını genişletti. Estetik bakış açısını dekoratörlük yaparak pratiğe dökerken, işletme ve kurumsal iletişim alanlarında edindiği deneyimlerle iletişim becerilerini güçlendirdi.

“Yaptığım işlerin temelinde hep bir temas var. İnsandan insana temas, dokularla ve malzemelerle temas, renklere ve kelimelere temas. Bu ilgi alanlarımı işime dönüştürebiliyor olmak büyük bir şans,” diyen Lidya, yargısız iletişim üzerine bir yöntem geliştirmeye çalıştığı dönemde kurumsal iletişim alanında çalışmaya başladı. Bu süreçte, yargısız iletişim yöntemini kurumsal iletişime adapte ederek, iletişimi kurumdan bireye değil, insandan insana bir yapı üzerine inşa etmeyi esas aldı. Başlangıçta bu alan beklentilerinden farklı görünse de süreç içinde ifade gücünü geliştirmeyi öğrendiğini dile getiriyor.

“Edebiyatın hayatıma kattığı en güzel şey kelimelerle oyun oynayabilmek,” diyen Lidya, hangi işi deneyimlerse deneyimlesin, kelimelerle olan bağını güçlendirebileceği alanlarda çalışmayı tercih ediyor. “Günün sonunda bu alanda kendimi geliştirmeye devam etmek istiyorum,” diyerek yazı ve yaratıcılığa duyduğu bağlılığıyla farklı disiplinlerde çalışmalarını sürdürüyor. Her gün yazı yazmayı bir alışkanlık haline getiren Lidya, ne yazdığının bir önemi olmadan bu pratiği sürdürüyor. “Beyaz sayfalar benim en büyük aynalarım haline dönüşüyor. Yazarak tanışıyorum kendimle ve bu deneyim konusunda ilham olabilmeyi hayal ediyorum,” dedi.