Mehmet Ali Erbil: Sadece elimi oynatabileyim diye dua ediyordum!
İki yıl önce evinin banyosunda düşüp yaralandıktan sonra uzun bir tedavi sürecine giren ünlü şovmen Mehmet Ali Erbil zor günleri geride bırakmanın mutluluğunu yaşıyor. Erbil, “Sadece elimi oynatabileyim” diye dua ediyordum. Şimdi tek başıma ayağa kalkabiliyorum, dört beş adım atıyorum.” ifadelerini kullandı.
Mehmet Ali Erbil iki yıl önce evinin banyosunda düşüp kaburgasını kırmıştı. Hemen hastaneye kaldırılan Erbil tedavi gördüğü sırada Kaçış Sendromu hastalığı nüksedince uzun süre yoğun bakımda yatmıştı. Erbil zorlu geçen tedavi sürecini ailesi ve sevenlerinin desteğiyle atlattı. Ünlü şovmen iki yılda yaşadıklarını sevenleriyle paylaştı.
İşte Mehmet Ali Erbil’in açıklamalarından satır başları…
Başlarda hastane sürecinde vasiyet yazmayı düşündüm. Sonra bana bir psikolog tavsiye ettiler. O bana dedi ki “Ne kimseye bir şey ver, ne sat ne sav. Sen buradan sapasağlam çıkacaksın.” Ondan sonra değişti fikrim. Zaten hepsinin hayatını garantilemişim, evlerini almışım. Fazlası zaten ekstra olacak. Benden sonra tufan! (Gülüyor)
İnsanın başına her şey gelebiliyor bu dünyada. Böyle bakıyorum. Sebat ediyorum, şükrediyorum. Bu hale gelmem bile bir mucize. “Sadece elimi oynatabileyim” diye dua ediyordum. Şimdi tek başıma ayağa kalkabiliyorum, dört beş adım atıyorum. Dualar çok önemli tabii. Çok sevgi ve dua biriktirmişiz. “İyilik yap denize at” demişler ya. O dualara çok teşekkür ediyorum.
Bu süreçte evden çıkmıyorum. Zaten pandemi var, nereye çıkacağım? Kontrollü bir şekilde arkadaşlarım yemeğe geliyor. Eskiden de çok farklı değildi. Öyle gezmelerim, gece hayatım yoktu. O açıdan bir fark yok. Televizyon izliyorum. Oğlum geliyor, onunla maç keyfi yapıyoruz.
Ekranda olmayı özlüyorum. Çok teklif de geliyor ama henüz hazır hissetmiyorum. Bakalım, ilerleyen zamanlarda o da olur inşallah.
Aşkı özledim de hem yaşım hem yaşadıklarım itibarıyla çok zor geliyor artık. Çocuklarım var, torunum var. Torun olduktan sonra bambaşka oluyormuş. Hastalıktan dolayı hiç kucağıma alamadım ama görüntülü konuşuyoruz sık sık. Ona “Dede” demeyi öğrettik. (Gülüyor) Bunlarla çok mutlu oluyorum.
Bir kadın tarafından aldatıldığıma şahit olmadım ama olabilir, kimse kimsenin peşine dedektif takmadan emin olamaz ki. Bir de kadınlar şeytandır, ayakta uyuturlar seni. Biz bir yalan söyleriz, iki saat sonra yakalanırız. Çok aptalız. O mesajı silmeyi bile akıl edemeyiz. Ben çok yakalandım öyle. Mesajı gidip tuvalette çekiyorum ama silmeyi akıl edemiyorum, düşünsene salaklığı. (Gülüyor) Bir defasında eski eşlerimden birine çok fena yakalanmıştım.