Sarp Levendoğlu’nun Datça’daki Yeni Yaşam Tarzı
Sarp Levendoğlu’nun Datça’daki yeni yaşam tarzı, doğayla iç içe huzurlu bir hayat sürmesini, yerel kültürü benimsemesini ve yeni projelerini keşfetmek için ilham verici bir yolculuğu anlatıyor. Datça’da geçirdiği günlerin detaylarına göz atın!

Datça’ya Yerleşen Sarp Levendoğlu’nun Yeni Yaşam Tarzı
İstanbul’un koşturmacasından uzaklaşarak Datça’ya yerleşen ünlü oyuncu Sarp Levendoğlu, burada edindiği yeni yaşam tarzını samimi bir dille anlattı.
“Datça’da Şöhret Önemsiz”
Levendoğlu, Datça’nın sakin atmosferinde şöhretin ve magazinin pek bir anlamı olmadığını vurguladı. Şöyle konuştu: “45 yaşındayım ve burada daha sağlıklı bir yaşam sürdürüyorum. Her sabah kalkıp spor yapıyorum. Şehirdeki gibi yoğun trafik yok, istediğin her şeyi yapma özgürlüğüne sahipsin. Bu, gerçekten büyük bir lüks.”
Ünlü oyuncu, magazin dünyasından uzak durduğunu belirterek, “Bazı insanlar kendilerini göstermek isterken, bazıları ise daha izole bir hayatı tercih ediyor. Datça’da şöhretin pek bir önemi yok. Pahalı arabalarını sergileyebileceğin bir mekan yok burada. Restoranlarda herkes rahat ve samimi. Eleştiri olarak söylemiyorum ama burada şan şöhretin değeri yok. Üstelik Datça, ekonomik bir yer. Fırsatçılık yapanlar elbette oluyor, ama böyle kişiler uzun süre burada tutunamıyor.” dedi.
“14 Kişi Lahmacun Yedik, Bin 400 Lira Ödedik”
Levendoğlu, Datça’da bir esnaf lokantasına gitmeyi tercih ettiğini belirterek, “Spor sonrası dört çeşit yemek yiyorum ve en fazla 200 lira ödüyorum.” dedi. Bodrum’da bir lahmacun ve ayranın bin 500 lira olduğu iddialarını hatırlatan oyuncu, “Geçenlerde arkadaşlarım geldi, 14 kişi lahmacun ve ayran yedik, toplamda bin 400 lira ödedik. Hesap ortada, bir kilo undan 40 lahmacun çıkar.” şeklinde konuştu.
“Köy Yaşamının Doğası Bu”
Sosyal medyada köy hayatının göz alıcı yönlerini izleyenlerin gerçek hayatın farklı olduğunu anlaması gerektiğini ifade eden Levendoğlu, “Köy hayatında doğalgaz yok mu?” diye soruyorlar. ‘Yok’ diyorum. Odun kıracak, bahçeyle ilgilenecek ve doğayla iç içe olacaksın. Bahçeye yaban domuzları geldiğinde korkmamalısın. Böceklerden korkanlar ise bu yaşamda yıpranıyor. Köy yaşamının doğası bu.” diyerek köy yaşamının zorluklarına dikkat çekti.