Okullarda alarm zillerini çaldırıyor! Çocuğum neden daima hasta oluyor?

Ateş, burun tıkanıklığı, kas ve eklem ağrısı

İçinde bulunduğumuz günlerde başta RSV ve influenza olmak üzere çeşitli virüslere bağlı teneffüs yolu enfeksiyonlarının daha sık görüldüğünü söyleyen Doç. Dr. Manolya Kara, “RSV bilhassa 6 aydan küçük çocuklar için önemli bir teneffüs yolu enfeksiyonu olarak karşımıza çıkarken, daha büyük ve okul çağındaki çocuklarda influenza, ateş, kas ağrısı, eklem ağrısı, burun tıkanıklığı, hatta zatürreye neden olarak teneffüs sorununa neden olabiliyor” diye konuştu. Üst teneffüs yolu enfeksiyonlarının çocuklar ortasında en sık görülen hastalıkların başında geldiğini söyleyen Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Manolya Kara, burun akıntısı, burun tıkanıklığı, boğaz ağrısı, öksürük ve hafif ateş üzere belirtilerle kendini gösteren bu hastalıkların ekseriyetle viral enfeksiyonlar olduğunu söyledi. Bilhassa rinovirüs, mevsimsel grip ve parainfluenza üzere virüslerin, kış aylarında daha ağır formda görüldüğünü anlattı. 

Çocuğum neden daima hasta oluyor?

“Çocuklar için bir öteki sorun da bir virüsün neden olduğu hastalığı atlatmadan başkasıyla enfekte olabilmesi” diyen Doç. Dr. Kara, okulların bunun için çok uygun bir ortam olduğuna işaret ederek kelamlarına şöyle devam etti: “Okul çağındaki çocukların sık hastalanmasının birkaç nedeni vardır. Kreş yahut okul ortamlarında, şimdi bağışıklık sistemleri tam gelişmemiş olan çocuklar, bir enfeksiyonu atlattıktan çabucak sonra yeni bir virüsle karşılaşabilirler. Bu durum, çocukların yılda 6-8 kere enfeksiyon geçirmelerine neden olabilir. Neyse ki çocuğumuzun yaşı büyüdükçe bağışıklık sistemi artık bu virüsleri daha kolay tanır ve buna bağlı olarak hastalık sıklığı ve mühleti kısalır.”

Hangi virüs hangi belirtileri gösteriyor

Bu virüslere bağlı teneffüs yolu enfeksiyonları sırasında kimi bulguların vakit zaman daha baskın hale gelebildiğini anlatan Doç. Dr. Manolya Kara, hangi virüslerin hangi belirtileri gösterdiğini şöyle özetledi: “Örneğin rinovirüs enfeksiyonlarında burun tıkanıklığı, burun akıntısı, geniz akıntısı üzere bulgular daha ön planda iken, parainfluenza virüs enfeksiyonları sırasında ses kısıklığı ve havlar usulde öksürük atakları ile karakterize krup tablosu daha sık gözlenir. Misal biçimde adenovirüs enfeksiyonları sırasında çocuklarda boğaz ağrısı, farenjite eşlik eden kusma ve ishal saptanabilir. Çocuklarda göz enfeksiyonu (konjuktivit) gelişebilir. Bununla birlikte COVID virüsünün varyantlarına bağlı olarak klinik bulgular çeşitlilik göstermekle birlikte, şuan için en sık karşılaştığımız klinik tablo öbür virüslerden çok da ayırt edilemeyen, boğaz ağrısı, ses kısıklığı, burun tıkanıklığı ve kas ağrısı ile kendini gösteren gribal semptomlar biçimindedir.”

Tedavide hedef semptomları azaltmak

Çocuklar için bilhassa grip dışında, virüs kaynaklı enfeksiyonlara mahsus bir tedavi bulunmadığını ve bu çeşit enfeksiyonların tedavisinde gayelerin semptomları hafifletmek ve çocukların uygunlaşmasını hızlandırmak olduğunu anlatan Doç. Dr. Manolya Kara, tedavi konusunda şu bilgileri verdi: “Çocukluk periyodunda rutin olarak grip (influenza) virüsü dışında başka virüslere ait özgül bir tedavi yoktur. Tedavi yaklaşımımız çocukların şikayetlerinin geçmesi ve klinik güzelleşmeye yönelik olmaktadır. Ateş nedeniyle sıvı kaybı artan çocukların sıvı alımının sağlanması, ateş ve ağrıya yönelik uygun dozlarda ağrı kesici-ateş düşürücü ilaçların kullanılması, burun tıkanıklığının giderilmesi ve istirahat tedavinin ana ögeleridir.”

Bağışıklık sistemini desteklemek için neler yapılmalı?

Güçlü bağışıklık sisteminin hem hastalıklardan korunmada hem de hastalıkları kısa müddette atlatmada çok değerli bir yeri olduğunun altını çizen Doç. Dr. Kara, çocukların bağışıklık sistemini güçlendirecek tekliflerini sıraladı; “Çocuklarda bağışıklık sisteminin desteklenmesinde ana ögeler istikrarlı beslenme, kâfi ve kaliteli bir uyku, eksiksiz aşılama ile tertipli fizikî aktivite olarak düşünülebilir. Sağlıklı bir kahvaltı ile güne başlamak, gelişmiş bilişsel fonksiyon ile alakalı bulunmuştur. 6-17 yaş ortası gençler her gün en az 60 dakika fizikî aktiviteye katılmalıdır. Araştırmalar, fizikî aktivitenin bilişsel maharetlere, konsantrasyona, dikkate yardımcı olabileceğini ve bağışıklık sistemini desteklediğini göstermektedir. Çocuk tabibi tarafından okul öncesi devirde ve sürecinde çocukların muayene edilerek, büyüme gelişmesinin kıymetlendirilmesi, gerekli olgulara takviye tedavi ve çocukların aşı takvimine uygunluğunun denetimi değerlidir.”

Okullarda da tedbir alınması şart!

Enfeksiyonların bilhassa okullarda çok daha süratli yayılabildiğine işaret eden Doç. Dr. Kara, alınması gereken tedbirleri şöyle sıraladı: “Okul ortamında çocukların sıhhatini korumak için öncelikle öğretmenlerin, çocukların yerleşim sistemini ve sınıfın havalandırmasını gözden geçirmeleri gerekli. El hijyeni enfeksiyonları önlemede çok kıymetlidir. Bu nedenle çocukların sık sık ellerini yıkamaları sağlanmalı. Tuvaletlerden evvel ve sonra ellerin en az 40 saniye boyunca yıkanması, enfeksiyon riskini azaltır. Bunun için gerekli yönlendirme ve hatırlatmalar yapılmalı. Öğlen yemeği, oyun saatleri üzere toplu aktivitelerin yapıldığı alanlarda çocuklar ekstra dikkatli olmalıdır. Ebeveynler de hasta ya da hasta hissettiklerini söylediklerinde çocukları okula göndermemeli. İnfluenza aşısı olunmadıysa dönemin ortası olmasına rağmen aşışınızı olunmalı.”