Bolu Antik Stadionu: Tarihi ve Kültürel Önemi
Bolu Antik Stadionu, tarihi ve kültürel önemiyle dikkat çekiyor. Antik dönemin izlerini taşıyan bu yapı, hem yerel hem de uluslararası turizm açısından değerli bir miras. Keşfedin, Bolu’nun zengin tarihine tanıklık edin!

Bolu Antik Stadionu: Tarihin İzleri
Büyükcami Mahallesi’ndeki Hisar Tepesi mevkisinde, 2008 yılında yapılan kazılar sonucunda Antik Stadion yapısı tespit edilmiştir. Roma Dönemi’ne ait olan bu yapı, milattan sonra 2. ve 3. yüzyıllara tarihlendirilmektedir. Antik yapıda, 94,5 metre uzunluğundaki basamaklar, titiz kazı çalışmalarıyla gün yüzüne çıkarılmıştır. Yapının ışıklandırılması da sağlanarak, restorasyon ve arkeopark projeleri için girişimlerde bulunulmuştur.
‘Hatıra ve Güzellik Sunmak Amacıyla İnşa Edilmiştir’
Antik Stadion hakkında bilgi veren Bolu Müze Müdürü Atılgan Kaya, “Bolu Antik Stadion kalıntısı, Batı Karadeniz bölgesinin en önemli anıtsal yapısıdır. Bu yapı, bölgedeki tek örnektir. Antik Stadion kalıntısı, Roma İmparatoru Hadrian dönemine ithafen inşa edilmiştir. Hadrianus’un Claudiopolis Bolu antik kentini ziyareti sırasında, buranın yerli ve zengin halkı tarafından hatıra ve güzellik sunmak amacıyla yapılmış bir yapı” diye ifade etmiştir.
‘Kazı Çalışmaları ile Yapının Tüm Alanını Ortaya Çıkardık’
Kaya, antik yapıdaki kazı çalışmalarına ilişkin olarak, “Eğer bu antik stadion yapısı bir köyde veya boş bir alanda kalsaydı, Afrodisias’tan hiçbir farkı olmayan bir yapı olarak Batı Karadeniz’in en önemli kültürel yapısı olarak değerlendirilecekti. Bolu Müze Müdürlüğü olarak, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın destekleriyle bu çalışmaları yürütmekteyiz. Son üç yıldır yoğun bir şekilde çalıştık ve buradaki tüm toprağı büyük ölçüde temizledik. Yapının ayakta kalan tüm alanını gün yüzüne çıkardık ve önümüzdeki sezon kazı çalışmalarımızın tamamlanmasını umuyoruz” şeklinde konuşmuştur.
‘Bölgeyi Cazibe Merkezi Haline Getirmek İstiyoruz’
Kaya, bölgedeki restorasyon çalışmalarının devam edeceğini belirterek, “Burayı bu haliyle bırakmayacağız. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile birlikte bir plan dâhilinde ilerliyoruz. Bu doğrultuda, buranın bir arkeopark olarak değerlendirilmesi öngörülmekte. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile de bu konuyu görüşeceğiz. Onların önerileri doğrultusunda burayı halkımızın beğenisine sunarak, bu caddeyi bir cazibe merkezi haline getirmek istiyoruz. Bolu, genel olarak turizm ile anılan bir şehir olmasına rağmen, kültürel anlamda da oldukça büyük bir potansiyele sahiptir; özellikle bu alan, bu potansiyelin en önemli parçalarından biridir. Ayrıca, buradaki basamakların restorasyonuyla daha güzel bir atmosfer yaratmayı da hedefliyoruz” demiştir.
‘Yapının Üçte Birlik Kısmı Geriye Kalmıştır’
Bolu Müze Müdürlüğü Arkeoloğu Hakan Ulutürk, yapının üçte birinin geriye kaldığına dikkat çekerek, “Tahminimizce, yapının uzun kenarının 187 veya 192 metre civarında olması gerekmektedir. Ancak süreç içerisinde, yapılaşma nedeniyle büyük bir bölümü tahrip olmuştur ve elimizde kalan kısım 94 ile 96 metre arasında değişmektedir. Bu yapı, normalde bir at nalı şeklinde, yani ‘U’ şeklinde tasarlanmış bir yapıydı. Biz şu an yalnızca bir tarafında duruyoruz. Bunun bir at nalı şeklindeki kıvrımı mevcut. Ayrıca, karşı tarafta büyük ihtimalle istinat duvarı ile yükseltilmiş bir bölüm bulunmaktadır. Dolayısıyla, günün sonunda geriye kalan yapı oranı üçte biri bulmaktadır” ifadelerini kullanmıştır.