Sivas Kongresi ve Atatürk Anıtı: Tarihin İzinde Bir Anıt
Sivas Kongresi ve Atatürk Anıtı, Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesinin önemli sembollerindendir. Bu içerikte, bu tarihi anıtların önemi ve Sivas’ın geçmişi hakkında derinlemesine bilgiler bulacaksınız.

4 Eylül 1919 tarihinde gerçekleşen Sivas Kongresi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda önemli bir dönüm noktası olmuştur. Atatürk’ün ‘Cumhuriyet’in temellerini burada attık’ sözleriyle anılan bu tarihi olayın izleri, Sivas’ta hala canlılığını korumaktadır. 60 yıl önce inşa edilen Sivas Kongresi ve Atatürk Anıtı, zamanla kentin simgelerinden biri haline gelmiştir.
Dönemin Belediye Başkanı Ahmet Durakoğlu öncülüğünde, 1964 yılında ‘Sivas Kongresini Abideleştirme Derneği’ kurulmuş ve bu dernek aracılığıyla mevcut Atatürk büstünün yerine yeni bir anıt yapılması kararlaştırılmıştır.
Sivas’ın Eseri Olarak Nitelendirilen Anıt Taşları
Tarihi Sivas Kongresi’nin yapıldığı Sivas Lisesi binasının yanındaki alan, anıt için seçilmiş ve inşaat çalışmalarına başlanmıştır. Anıtın inşasında kullanılan taşlar, Sivas’ın kaynaklarından alınmış ve bu nedenle anıt, tamamen Sivas’ın eseri olarak kabul edilmektedir. Taşlar, kent merkezine 40 kilometre mesafedeki Sıcak Çermik Kaplıcası yakınlarındaki taş ocağından temin edilmiştir. Kırmızı ve kahverengi karışımı, turuncuya yakın renk tonlarına sahip bu taşlar, anıtın özgünlüğünü artırmaktadır.
Bugün ‘Atatürk Anıtı’ olarak bilinen bu eser, detaylarıyla Sivas Kongresi ve Atatürk Anıtı olarak anılmaktadır. Anıt, 8,90 metrelik bir taş sütun ve çevresindeki taş kaplama platform üzerine inşa edilmiştir. Arka planda ise ıhlamur ağaçları yer almakta, bu da anıtın estetik görünümüne katkıda bulunmaktadır.
Taş Sütunda Kongreden Detaylar
Atatürk heykelinin yer aldığı taş sütun, farklı boyutlarda ve girintili çıkıntılı taşlarla inşa edilmiştir. Bu detaylar, kongre sürecinde yaşanan tartışmalara ve olaylara atıfta bulunmak amacıyla tasarlanmıştır. Heykelin hemen yanında, Sivas Kongresi’ne katılan delegelerin illerini temsil eden çeşitli renk ve boyutlarda taşlar bulunmaktadır. Anıtta, ellerini havaya açarak kurtuluş sevincini simgeleyen bir Anadolu kadını rölyefi işlenmiş, aynı zamanda iki kişinin yer aldığı rölyef birlik ve beraberliği, yaşlı bir insan rölyefi ise bu birliğe destek verecek şekilde tasarlanmıştır.
300 Bin Liraya Mal Oldu
Anıt, yapıldığı dönemde 300 bin liraya mal olmuştur. Bu maliyetin karşılanmasında valilik, belediye, tümen komutanlığı ve Ticaret ve Sanayi Odası önemli katkılar sağlamış, kalan miktar ise halkın yardımları ile toplanmıştır. Ayrıca, bayrak direği, Demiryolu fabrikasında yaptırılmıştır. 60 yıldır Cumhuriyet Meydanı’na bakan bu anıt, zamanla taşlarının aşınması nedeniyle yenilenme sürecine girmiştir.
Bayağı Bir Yıpranma Görünüyor
Sivas Kent Konseyi Başkanı ve tarihçi Ahmet Necip Günaydın, anıtın geride kalan 60 yıl içinde önemli bir yıpranma yaşadığını belirtmiştir. Günaydın, “Atatürk Anıtı’nın yapıldığı dönemdeki kayıtlarda ‘Sivas Kongresi ve Atatürk Anıtı’ olarak geçiyor. İlk olarak Cıbırlar Parkı’nda küçük bir büst bulunmaktaydı, onun yerine büyük bir anıt yapma fikri ortaya çıkmıştı. O dönemin belediye başkanı Ahmet Durakoğlu’nun öncülüğünde bir dernek kurulmuş ve halktan önemli bir yardım toplanmıştır. 1965 yılında, 4 Eylül günü buranın açılışı gerçekleştirilmiştir. Anıtın açılışından bu yana 60 yıl geçti. Burada önemli bir yıpranma söz konusu. Yapımında kullanılan taşlar, 60 yılda aşınmış durumda. Şu anda buranın yenilenmesi gündemde. Valimiz ve belediye başkanımız, mutlaka bu konuya hassasiyet göstereceklerdir. Atatürk Anıtı ile ilgili STK temsilcileri ve gazetecilerle birlikte bir karar verilecektir” demiştir.
Bizzat Halkın Parası ile Yapılmış
Günaydın, anıtın her detayının düşünülerek yapıldığını vurgulayarak, “Bu anıtta Sivas Kongresi delegelerinin geldiği illeri temsil eden renkli taşlar kullanılmış ve Anadolu kadınlarını sembolize eden bir figür yer almıştır. Taşların rengi, çıkarıldığı ocaktan kaynaklı klasik bir renktir. 1965 yılının şartlarına göre güzel bir anıt inşa edilmiştir. Bizzat halkın parası ile yapılmış olması, buranın geçmişi açısından çok değerlidir. Ancak, bu anıtın terkedilmiş bir yer gibi aşınmış durumda durması, Sivas açısından hoş bir durum değildir. Fakat inanıyorum ki burası, en güzel şekliyle yapılacak ve yeniden halkımızın hizmetine sunulacaktır. Çünkü burası, Sivas’ın tören alanıdır ve bu alanın en güzel şekilde düzenlenmesi gerekmektedir” şeklinde konuşmuştur.