Usta sanatçı Cüneyt Arkın 85 yaşında hayatını kaybetti
Birçok unutulmaz filme imza atan Yeşilçam’ın ustası Cüneyt Arkın hayatını kaybetti.Yeşilçam’ın unutulmaz sanatçısı Arkın 1937 yılında doğdu. Kimliğinde Fahrettin Cüreklibatur yazıyordu. Gazeteci Vecdi Benderli, Cüneyt Gökçer’den Cüneyt; Ramazan Arkın’dan Arkın isimlerini alıp “Cüneyt Arkın” ismini yarattı.
Cüneyt Arkın gerçek adıyla Fahrettin Cüreklibatur, 8 Eylül 1937’de Eskişehir’de doğdu. Sinemada canlandırdığı “Malkoçoğlu” karakteri kendisine lakap olarak atfedildi. Babası Kurtuluş Savaşı’na katılmış Hacı Yakup Cüreklibatur’dur. Lise öğrenimini Eskişehir Atatürk Lisesi’nde gördü, 1961 yılında İstanbul Tıp Fakültesinden mezun oldu.
Memleketi Eskişehir’de, yedek subay olarak askerliğini yaparken, Göksel Arsoy’un başrol oynadığı Şafak Bekçileri (1963) filminin çekimleri sırasında yönetmen Halit Refiğ’in dikkatini çekti. Askerliğini bitirdikten sonra Adana ve civarında doktorluk yaptı. 1963 yılında Artist dergisinin yarışmasında birinci oldu. Bir süre iş arayan Cüneyt Arkın, 1963’te Halit Refiğ’in teklifiyle sinema oyunculuğuna başladı ve 2 yıl içinde en az 30 film çevirdi.
1964 yılında oynadığı Gurbet Kuşları filminin finalindeki kavga sahnesi, Arkın’ın kariyerinde bir kırılma noktası oldu. Bir süre daha duygusal-romantik jön karakterlerini canlandırdıktan sonra yine Halit Refiğ’in önerisiyle aksiyon filmlerine yöneldi. Bu dönemde İstanbul’a gelen Medrano Sirki’nde altı ay süreyle akrobasi eğitimi aldı. Burada öğrendiklerini Malkoçoğlu ve Battalgazi serilerinde beyaz perdeye aktararak, Türk sinemasına daha önce hiç örneği olmayan bir tarz getirdi. Kısa sürede avantür filmlerin en aranan oyuncusu haline geldi. Romantik jön filmlerle başladığı sinema yaşantısını hareketli filmlerle sürdürse de hemen her karakter role de can verdi. Kariyeri boyunca westernden komediye, macera filmlerinden toplumsal filmlere değişik türlerde filmler çekti. Özellikle Maden (1978) ve Vatandaş Rıza (1979) filmleri, Cüneyt Arkın’ın kariyerinde özel bir yer kaplar.
Usta oyuncu Cüneyt Arkın, bir sosyal medya paylaşımında öğrencilik yıllarını şöyle anlatmıştı:
* İstanbul’da Tıp Fakültesi’nde okurken ilk iki yılımı Sirkeci’de bir otel odasını iki inşaat işçisiyle paylaşarak geçirdim. Ders zamanı okula gider, kalan zamanda da onlarla inşaatlarda çalışırdım. Bir yanda anatomi dersi, öte yanda inşaat işçiliği…
* Stajımı yaptıktan sonra az çok hasta tedavi edebilir duruma geldiğimde hocam Cihan Abaoğlu beni evlere hasta bakıcı olarak göndermeye başladı. Hastanın başında 24 saat bekleyip, acil durumda müdahale etmekti görevim. Fakat tabii yeri geldiğinde adamı tıraş da ediyordum, altını da temizliyordum.
* Ayda burs parası olarak 60 lira alırdım. Hasta bakıcı olarak bir eve gittiğim zaman ise günde 15 lira kazanıyordum ama ev sahiplerinin artık yemeklerini önüme koymaları çok ağrıma giderdi. İlk paramı aldığımda fırına koşup, paranın hepsiyle ekmek aldım. Çiğnemeden yuttum, patlayana kadar yedim. Sonunda da kustum.
* Ekmekleri görünce açlık korkumu yeniyor, huzur buluyordum. Yıllar sonra bile kaldığım otel odalarında baş ucumdaki komodinin üzerine bir somun ekmek koyar ancak ona bakarak uyuyabiliyordum.
Cüneyt Arkın, en büyük korkusunu ise şu sözlerle ifade etmişti: “Hiçbir şeyden korkmadığım kadar eşimi kaybetmekten korkuyorum.”
CÜNEYT ARKIN KİMDİR?
Gerçek adı Fahrettin Cüreklibatır olan Cüneyt Arkın 8 Eylül 1937 yılında Eskişehir’in Karaçay köyünde doğdu.
Cüneyt Arkın 1961 yılında İstanbul Tıp Fakültesinden mezun oldu. Sinema kariyeri ise 1963 yılında başladı.
Memleketi Eskişehir’de, yedek subay olarak askerliğini yaparken, Göksel Arsoy’un başrol oynadığı Şafak Bekçileri (1963) filminin çekimleri sırasında yönetmen Halit Refiğ’in dikkatini çekti. Askerliğini bitirdikten sonra Adana ve civarında doktorluk yaptı. 1963 yılında Artist dergisinin yarışmasında birinci oldu. Bir süre iş arayan Cüneyt Arkın, 1963’te Halit Refiğ’in teklifiyle sinema oyunculuğuna başladı ve 2 yıl içinde en az 30 film çevirdi.
Cüneyt Arkın’ın sinema kariyerinde dönüm noktası 1964 yılında oynadığı Gurbet Kuşları filminin finalindeki dövüş sahneleri oldu. Dövüş sahnesinin ardından Cüneyt Arkın artık aksiyon filmlerinin aranılan ismi haline geldi. Medrano Sirki’nde altı ay süreyle akrobasi eğitimi Cüneyt Arkın, Malkoçoğlu ve Battalgazi serilerinde beyaz perdeye aktararak Türk sinemasına daha önce hiç örneği olmayan bir tarz getirdi.
Oynadığı filmlerle birçok ödül almaya hak hazanan Cüneyt Arkın 4. Altın Koza Film Festivali’ne ödülü ret ederek damga vurmuştu. 12 Mart dönemi sırasında, 4. Altın Koza Film Festivali’nde (1972) jürinin ilk oylamasında Yılmaz Güney’i Baba filmindeki rolüyle en iyi erkek oyuncu seçilmesine rağmen daha sonra siyasi baskılarla Yılmaz Güney’in yerine, ilk oylamada Yaralı Kurt filmindeki performansıyla ikinci olan Cüneyt Arkın’ı en iyi erkek oyuncu seçti. Bu karara tepki gösteren Arkın ödülü reddetti.
At biniciliği ve uzakdoğu sporlarında uzman olan Cüneyt Arkın bu özelliklerini filmlerde de sergilerken, oyunculuğun yanı sıra sunuculuk ve köşe yazarlığı da yaptı. 2009 yılında omurgasındaki sinir sıkışmasından dolayı yaklaşık üç ay hastanede tedavi gördü.
Cüneyt Arkın kariyeri boyunca 200’ün üstünde filmde rol alırken, en son Kafes 2 filmi ile beyaz perde yer aldı. Televziyonda ise yakın zamanda Kuruluş Osman dizisiyle seyirci karşısına çıkmıştı.