Witzelsucht: Nörolojik Bir Durumun İncelenmesi
Witzelsucht, nörolojik bir durum olarak mizah anlayışının bozulmasıdır. Bu makalede, Witzelsucht’un nedenleri, belirtileri ve tedavi yöntemleri üzerine derinlemesine bir inceleme yapıyoruz. Bilgi edinin!
Witzelsucht: Nörolojik Bir Durumun Derinlikleri
Witzelsucht, ilk olarak 1890 yılında Alman nörolog Hermann Oppenheim tarafından tanımlanmış bir nörolojik durumdur. Terim, Almanca’da “şaka” anlamına gelen “Witzel” ve “bağımlılık” anlamına gelen “Sucht” kelimelerinin birleşiminden oluşmaktadır. Oppenheim, sağ frontal lobda meydana gelen hasarın bu davranış değişikliğine yol açtığını gözlemlemiştir. Örneğin, 2016 yılına ait bir vakada, 69 yaşındaki bir adam geçirdiği inme sonrasında durdurulamaz bir şaka yapma isteği geliştirmiştir. Bu adam, geceleri eşi uyurken bile şakalarını not almak için uyanıyordu ve yanına yaklaşık 50 sayfalık şaka notları getirerek bir nörolog ekibine danışmıştır. Bu espriler genellikle çocukça veya uygunsuz içerikler barındırmaktadır.
UCLA’da çalışan nörolog Mario Mendez ve meslektaşları, Witzelsucht’ı inceleyen en kapsamlı çalışmalardan birini gerçekleştirmiştir. Mendez, sağ frontal lob ve orbitofrontal kortekste meydana gelen hasarların Witzelsucht’a yol açtığını belirtiyor. Bu bölgeler, karar verme süreçleri ve sosyal uyum ile doğrudan ilişkilidir; dolayısıyla bu alanlardaki bir hasar, hastaların sosyal etkileşimlerdeki taktiklerini kaybetmelerine sebep olmaktadır.
Witzelsucht, çoğu zaman başka bir nörolojik durum olan moria ile birlikte görülmektedir. Moria, patolojik bir neşe hali olarak tanımlanmakta ve hastalarda aşırı gülme ile alaycı davranışlarla kendini göstermektedir. Dikkat çekici bir diğer vaka ise, başından aldığı bir kurşun yarası sonucu sağ frontal lobu ve orbitofrontal korteksinin bir kısmını kaybeden 63 yaşındaki bir adamdır. Bu kişi, depresif geçmişine rağmen sürekli neşeli bir tutum sergilemeye başlamış ve çevresindekilere sürekli espriler yapmıştır.
Witzelsucht için henüz standart bir tedavi yöntemi bulunmamakta; çoğu zaman serotonin geri alım inhibitörleri veya antiepileptik ilaçlar kullanılmaktadır. Ancak bu tedavi yöntemlerinin mizah bağımlılığı üzerindeki etkileri genellikle sınırlı kalmaktadır.